Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Fas'ta düzenlenen 4. Küresel Yol Güvenliği Bakanlar Konferansı'na katıldı. Konferansta, Türkiye'nin yol güvenliği alanındaki önemli başarıları ve hedefleri vurgulandı. Uraloğlu, 22 yılda 25 bin kilometre bölünmüş yol yapıldığını ve kazalarda can kaybının yüzde 80 oranında azaldığını belirtti. Ayrıca, dijital takografların yaygınlaştırıldığını ve Türkiye'nin bu alanda dünya genelinde 4. üretici ülke olduğunu ifade etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Fas’ın Marakeş kentinde düzenlenen 4. Küresel Yol Güvenliği Bakanlar Konferansı’na katıldı. 'Hayata Bağlılık' temasıyla gerçekleştirilen konferans; liderleri, uzmanları ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi. Uraloğlu, burada uluslararası ulaştırma iş birlikleri hakkında mevkidaşları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Konferans kapsamında Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı’na katılan Uraloğlu, yol güvenliğinin geleceği, iklim değişikliği, sürdürülebilir ulaşım ve yeni hareketlilik trendleri gibi konuları ele aldı. Bu toplantılar, ülkeler arası iş birliğini artırma açısından büyük önem taşıyor.
Bakanlar Oturumu'nda yaptığı konuşmada yol güvenliğinin sadece ulaşım meselesi olmadığını vurgulayan Uraloğlu, yol güvenliğinin aynı zamanda halk sağlığı ve sürdürülebilir bir kalkınma sorunu olduğunu ifade etti. Türkiye'nin, 2030'a kadar can kaybını yüzde 50 azaltmak için yaptığı çalışmaların da altını çizen Uraloğlu, güvenli altyapı ve akıllı ulaşım sistemleri alanındaki çalışmalarını anlattı.
Uraloğlu, 22 yılda yaklaşık 25 bin kilometre bölünmüş yol yapıldığını ve kazalarda can kaybının yüzde 80 oranında azaldığını belirtti. Ayrıca, sıkı denetim ve sürücü bilinçlendirme programları ile trafikte bilinç oluşturulduğunu ifade etti. Türkiye'nin acil müdahale ve kaza sonrası bakım noktasında mesafe aldığını dile getirdi.
Teknoloji ve dijitalleşmeden sonuna kadar faydalanmak gerektiğini ifade eden Uraloğlu, altyapının ve araçların akıllandırılması gerektiğini belirtti. Uraloğlu, yapay zekanın kullanılması gerektiğini vurguladı. Yol güvenliğinin ulusal bir mesele değil, bölgesel ve küresel bir mesele olduğunu ifade etti.
Bu anlamda Marakeş Deklerasyonu'nu desteklediklerini belirten Uraloğlu, iş birliğine açık olduklarını da anlattı. Her hayatın değerli olduğunu ve her trafik kazasının önlenebilir olduğunu unutmamak gerektiğini ifade etti.
Bakan Uraloğlu, Pakistan ile Katar'ın da aralarında olduğu ülke temsilcileri ile birlikte oturumda konuşan İsrail Ulaştırma ve Yol Güvenliği Bakanı Miri Regev’i protesto ederek salonu terk etti. Bu durum, konferansın dikkat çeken anlarından biri oldu.
Uraloğlu'nun bu eylemi, yol güvenliği konusundaki hassasiyetini ve uluslararası iş birliklerine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye'nin yol güvenliği alanındaki başarıları ve hedefleri, uluslararası platformlarda daha fazla duyulmaya devam edecek.