Türkiye, 16 yıl önce yüksek hızlı trenle tanıştı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile bugüne kadar 97 milyon yolcu taşındığını bildirdi. YHT, toplam 20 şehre hizmet veriyor ve ülke nüfusunun %51'ine ulaşım sağlıyor.
Bakan Uraloğlu, 2009 yılında Ankara-Eskişehir hattının açılmasıyla başlayan sürecin, Türkiye’nin ulaşım altyapısında önemli bir değişim yarattığını vurguladı. Yüksek Hızlı Tren, hem zaman tasarrufu hem de konfor sunarak, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Yüksek Hızlı Tren projelerinin zaman içinde genişlediğini belirtti. “Ankara-Konya Hattı’nı 2011’de, Konya-İstanbul ve Ankara-İstanbul hatlarını 2014’te, Karaman-İstanbul, Karaman-Ankara ve Eskişehir-İstanbul hatlarını 2022’de, Ankara-Sivas hattını 2023’te son olarak da Sivas-İstanbul hattını 2024 yılında vatandaşımızın hizmetine sunduk.” ifadelerini kullandı.
Bu gelişmeler, Türkiye'nin ulaşım altyapısında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yüksek Hızlı Tren, sadece büyük şehirler arasında değil, aynı zamanda daha küçük şehirler arasında da bağlantılar kurarak, ulaşımı kolaylaştırıyor.
Bakan Uraloğlu, Yüksek Hızlı Tren ile seyahat eden yolcu sayısının 97 milyona ulaştığını açıkladı. “Her gün yaklaşık 32 bin kişinin Yüksek Hızlı Tren konforuyla seyahat ettiğine işaret eden Uraloğlu, 11 ilde ülke nüfusunun yüzde 34,8'ine doğrudan, kombine taşımacılıkla 9 şehre daha bağlantı sağlıyoruz.” dedi.
Yüksek Hızlı Trenler, Ankara, Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Karaman, Yozgat, Kırıkkale ve Sivas’a doğrudan sefer yapıyor. Bu durum, yolculara daha hızlı ve konforlu bir seyahat imkanı sunuyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Ankara’yı yüksek hızlı tren ağının merkezi haline getirdiklerini belirtti. “Ankara-Eskişehir YHT Hattı'nda 20,9 milyon, Ankara-Konya YHT 21 milyon, Ankara-İstanbul YHT Hattı'nda 36,1 milyon yolcuya hizmet verdik.” dedi.
Uraloğlu, Yüksek Hızlı Tren projelerinin gelecekte de devam edeceğini ve Türkiye'nin ulaşım altyapısının daha da güçleneceğini ifade etti. Bu projeler, Türkiye'nin uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.